Yüksek Tansiyon Belirtileri Ve Tedavisi

Kalp, akciğerlerden aldığı temiz kanın tüm vücuda iletilmesini sağlamak amacı ile kasılmakta ve atardamarlar aracılığı ile kanı vücuda iletmektedir. Aynı şekilde toplardamarlar aracılığı ile kirli kanı akciğerlere ulaştırmaktadır. Kalp her bir atımda önce kanı vücuda pompalamaktadır ve ardından kanın tekrar kalbe dolması için dinlenme pozisyonuna geçmektedir.

Kalbin kan pompalaması ile beraber atardamarların duvarlarında meydana gelen en yüksek basınca sistolik kan basıncı veya büyük tansiyon denir. Kalp dinlenme durumunda iken oluşan en küçük basınç ise diyastolik kan basıncı yani küçük tansiyon olarak isimlendirilmektedir. Ortalama bir yetişkinde kan basıncının normal değerlerde olması için büyük tansiyonun 120 mm Hg, küçük tansiyonun ise 80 mm Hg seviyesinin altında olması gerekmektedir. Farklı zamanlarda yapılan ölçümlerde, bir yetişkinde ölçülen değerlerden büyük tansiyon 140, küçük tansiyon 90 seviyesinin üstünde ise bu duruma yüksek tansiyon ismi verilmektedir. Kritik değerler olan büyük tansiyonda 120-140 aralığı, küçük tansiyonda 80-90 aralığı ise bireylerin ileride yüksek tansiyon hastası olabileceğine bir işarettir ve hekimin önerdiği sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını geliştirmesi gerekmektedir.

Yüksek tansiyon Türkiye’ de yaygın görülen bir sağlık problemidir. Türkiye’ de bu rahatsızlığın görülme oranı yaklaşık %33 seviyesindedir. Yani her üç yetişkin bireyden bir tanesi bu probleme sahiptir. Ancak bu hastalığa sahip bireylerin %45 oranında bir kesimi hasta olduğunun farkında değildir. Hastalığın farkında olan ve tedaviye başvuran bireylerin neredeyse %50 oranında bir kısmı ise kontrol altında değildir.

Yüksek tansiyondan en fazla kalp, beyin, böbrek, atardamarlar ve gözler etkilenmektedir. Uzun vadede bu organlarda meydana gelen hasarlar neticesinde ciddi sakatlıklar ve ölümler ile karşılaşılmaktadır. Yüksek tansiyonun vücutta yarattığı sorunlar aşağıdaki gibidir:

-Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, koroner damar tıkanıklıkları ve kalp krizi,

-Beyin damarlarında tıkanmaya bağlı olarak görülebilecek beyin kanamaları, felç gibi problemler,

-Böbreklerin fonksiyonlarında yaşanan bozulmalar ve böbrek yetmezlikleri,

-Görme bozuklukları ve körlük,

-Damar tıkanıklıkları, genişlemesi ve bunlardan dolayı oluşabilecek kanamalara bağlı ölümler,

-Felç ile boyun ve bacak damarlarında tıkanma.

Yüksek tansiyonda erken teşhis, tedavi ve düzenli kontrol kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle hastalık belirtilerinin dikkatli bir şekilde takip edilmesi ile bir uzmana başvurulması gerekmektedir.

Genellikle tansiyon çok yükselmedikçe belirti vermeyen bu hastalık için sıklıkla tansiyon ölçümü yapılması hastalığın tanısı açısından önemlidir. Yüksek tansiyonun belirtileri aşağıdaki gibidir:

-Kafada enseden alın bölgesine doğru ilerleyen ağrı,

-Kulakta çınlama ve uğuldama,

-Baş dönmesi,

-Burun kanaması,

-Çarpıntı,

-Terleme,

-Sık sık idrara çıkma.

Yukarıda sayılan belirtilerden bir veya birkaçının görülmesi durumunda derhal bir uzmana başvurulması, tedavi protokollerine uygun bir yaşam stili oluşturulması, kontrollerin düzenli yapılması ve takibi önem kazanmaktadır.

Yüksek tansiyon tedavisinde öncelikle sağlıklı yaşam biçimi oluşturmak ve özellikle beslenme rejimini düzene sokmak gerekmektedir. Bunun yanı sıra alkol ve sigara gibi maddelerden uzak durulması gerekmektedir. Fiziksel olarak hareketsiz bir yaşam tarzından çıkarak egzersiz yapılması önerilmektedir. Bununla beraber hekimin önerdiği, kişinin yaşına, cinsiyetine, hastalığının kaynağına ve derecesine göre verilen ilaçların kullanılması yüksek tansiyonda tedavi yöntemleri olarak sıralanmaktadır.

Yüksek tansiyon akut bir hastalık değil, ömür boyu tedavi ve kontrol gerektiren kronik bir rahatsızlıktır bu nedenle düzenli doktor gözetimi ve tansiyon ölçümleri aksatılmamalıdır.